“Bilim kurgu filmlerindeki ölüm ışını gibi olurdu”
/
Hubble Misyonu ekibi, keşifle ilgili bir blog yazısında, magnetarın evrenin uzak ve gizemli bir bölgesinden geldiğini ve bazı büyük kozmik sırların çözülmesine katkı sağlayabileceğini vurguladı.Ekip açıklamasında, “Bir kişi magnetarın 600 mil (yaklaşık bin kilometre) yakınına gelse gökcismi, vücuttaki her atomu parçalayan, bilim kurgu filmlerinin meşhur ölüm ışınına dönüşür” ifadelerini kullandı.Bu magnetar, Samanyolu’nda bilinen örnekler arasında, başlangıçta sanıldığı gibi bir süpernova patlaması sonucu oluşmamış olabilecek ender örneklerden biri. Ayrıca, hızlı radyo patlamaları olarak bilinen gizemli olayların kökenine dair ipuçları da sunabilir.Başlangıçta bilim insanları, Magnetar SGR 0501+4516’nın yakın bir süpernovanın çekirdeğinin çökmesiyle meydana geldiğini düşünüyordu. Ancak yeni gözlemler, bu varsayımı sorgulamaya açtı.Bu yeni bulgular, magnetarın ya yaşının tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu ya da iki nötron yıldızının çarpışmasıyla ortaya çıkmış olabileceğini gösteriyor.
/
Keşif ekibinin lideri Ashley Chrimes, magnetarların tamamen nötronlardan meydana gelen yıldız kalıntıları olduğunu belirtiyor.Magnetarların en ayırt edici özelliği, devasa ve güçlü manyetik alanlara sahip olmaları.Barselona’daki Uzay Bilimleri Enstitüsü’nden Nanda Rea ise şunları ekliyor:”Magnetarların doğum oranları ve oluşum senaryoları, yüksek enerji astrofiziğinde en acil sorular arasında yer alıyor. Bunların, gama ışını patlamaları, son derece parlak süpernovalar ve hızlı radyo patlamaları gibi evrenin en güçlü geçici olaylarının çoğu üzerinde etkisi var.”Araştırmacılar, magnetarın Samanyolu’ndaki yolculuğunu ve oluşum hikayesini daha iyi anlayabilmek için gözlemlerine devam etmeyi planlıyor.